Hayal Meyal
Bir gün, yıllar sonra evimin balkonundan sokağı izlerken belki yine böyle bir müzik eşliğinde geçmiş hakkında adil bir gözden geçirme yapıyor ve gelecek hakkında olası senaryolar kuruyor olacağım.
Hayal meyal gelecek bu zamanlar gözümün önüne, aynı şimdi beş yıl öncesinin öyle geldiği gibi. Her yaşı, her dönemi deneyimledigimde o ana ve yaşa özgü davranıyor olup her seferinde evrensel hareket ettiğini düşüneceğim. Sanki hep böyle yapacakmış ve düşünecekmişim gibi. Ama hiçbir yaştaki deneyimlerim ve dünyayı algılayış biçimim birbirine benzemeyecek..
Bunu her fark ettiğimde süzüldüğüm hafif boşluğun içerisine tekrar girip, bir süre bir perdenin arkasından izleyeceğim dünyayı.
İki yüzlü olmak, her yaşta yanlış görünecek gözüme ama yine ben de onlardan olacağım.
Insanların birbirlerini birer kukla misali oynattığını, aynı zamanda herkesin bunu yaparken başkaları tarafından oynatıldığını, beni oynatan kuklamın izin verdiği ölçüde izleyebileceğim o perdenin arkasından.
Hüzünlü, ama gerçekçi bir bakışla bakacağım yine dünyaya. Farkındalığın farkında olmanın hafif hüznünü yaşayarak, yine de bundan derin bir sarhoşluk derecesinde huzur bularak tamamlayacağım bu gözlem turunu.
Bu sırada anlamlandıramadığım, açıklayamadığım bütün his ve deneyimler de benimle birlikte boşlukta süzülüyor olacak. Şuan üzüldüğüm şeylere muhtemelen artık üzülmüyor olacağım, çünkü ya onlara fazla maruz kalmaktan alışmış olacağım ya da artık belleğimde etkisini yitirmiş olacaklar.
Bir gün belleğimin de zihnimdeki etkisini yitirdiğini göreceğim sonra. Her şeyin ne kadar geçici olduğunu, kalıcı olanın ne olduğunu sorgularken bulacağım kendimi yine.
Hayata yönelik yaptığım kısa kısa yolculuklardan oluşan bu anlam arayışında bir adım bile atamamış olmanın kızgınlığını yaşayacağım uzunca bir süre.
Sonra muhtemelen her şeyi olduğu gibi kabulleneceğim o yaşlara doğru ilerleyeceğim. Artık evimin balkonundan bakarken düşündüğüm şey hayatın anlamı değil, işe gitmek için kalkmam gereken saati düşünürken bir yandan haftasonunu nasıl geçireceğimi planlamak olacak.
Sırf öyle gerektiği için bir sürü insanla zorunlu ilişkilere girecek, ağzımdan çıkanlara dikkat edip kendimi rezil edecek bir şey yapmamaya çalışacağım.
Seveceğim, sevilmek için. İlgi ve merak duyacağım, merak edilmek için. Yardım edeceğim, yardım edilmek için. Acıyacağım, acınmak için.
Bütün bunları, yapmamın bir anlamı kalmayacağı ana kadar bir döngü şeklinde tekrarlayarak yapacağım.
Hayal edeceğim, hayallerimin içerisinde yaşayıp duracağım. Hatıralarım, eskidikçe yerlerini yeni hayallere bırakacak. Belli belirsiz anlar, bazen bilinçaltından bilinç seviyesine çıkıp kafamı kurcalayacak. Hayal meyal hatırladığım gibi anıları, düşünceler de uçuş uçuş olacak zihnimde.
Yavaş yavaş uyurken, ilacım unutmak olacak. Hayal ve meyal arasındaki belli belirsiz çizgide bir sağa bir sola yürürken kendimi iki tarafa da ait hissedemeyeceğim.
Yavaşça uyuyacağım, aklımda kalan birkaç sesin tınısı ve gözümün önüne artık zorlukla getirebildiğim o müthiş renkli rüyaları tekrar görmeyi umarak uyuyacağım.
Ama hiçbir şey olmayacak. Gözlerimi de açamayacağım. Güneşin önüne ay geçecek, gözlerimin önüne perdeler inecek ama dünya dönmeye devam edecek.
Bense dönüşü olmayan uykumda, hayallerimin arkasında bıraktığı buruk düşler içerisinde yaşamın hüzünlü tadını almış olarak sonunda süzüldüğüm o boşluğun derinlerine doğru düşüyor olacağım.
Yorumlar
Yorum Gönder